Gelmişimizi geçmişimizi

Her türlü Bilim Kurgunun ilk elden hayranıyım ama geleceğe gitmek diye bir şey olduğunu düşünmüyorum. Gelecek yaşanmadığı için var olamaz ve oraya gidilemez. Ancak geçmişe pek ala gidilmelidir. Zira gidilecek yol ışık yılları ölçüsüyle tarif edilebilir ancak. Gezegenimiz 4.5 milyar yaşındadır. Uzaysal zamanın bildiğimiz ve yaşayarak hissettiğimiz zamanla bir ilgisi yok. Peki biz ne zamandır dünyadayız? 800 bin ya da 400 bin sene olduğunu önesüren bilimsel bulgular var. Tabi Neandertenler en eskilerdir bunların arasında. Onların şaşırtıcı hayat hikayelerine girmeyelim. Bu  konuda merakı olanlar için Jack London ın “Adem’den Önce”’sini okumak ciddi bir başlangıç olacaktır. Bize daha çok benzeyen atalarımız Homo Sapiens 200 ya da 80 bin sene önce ortaya çıkmış.

babiş

Şimdi şöyle acayıp bir şey oluveriyor ve zamanda geriye fırlıyoruz. Ancak motorlarımız yada ruhani astral gücümüz bizi sadece Mu kıtasına kadar götürebiliyor ve hemen ardından Atlantis ve Lemurya’yı fark ediyoruz. Ama en çok hangi yılda olduğumuzu bilmek istiyoruz; Milattan önce 30.000 ya da 60.000 sene. Burada çakılıp kalıyoruz. Kafamızın içinde şimşekler çakıyor; hemen düz bir çizgi geliyor gözümüzün önüne:  zaman

zaman01

Ne kadar baksak da en uzun ağacın dibindeki su damlacığı kadardır bildiğimiz ve böbürlendiğimiz tarih. Uğruna bunca ölümler olan dinler sadece toz kadar, insanlığın gerçek tarihi karşısında. Artık tüm bu bilgiye vakıf olan insanlık nasıl oluyor da böylesine karanlık güçlerin eline düşüyor. Yüz binlerce sene de geldiğimiz bu nokta da hala birilerinin bizi ateşe atacağına mı inanıyoruz???
Nuh tufanı diye bildiğimiz felaketi yaratan Atlantis sadece kendini yok etmemiştir. Dünyanın eksenini kaydırmıştır; elektromanyetik yapısını değiştirmiştir. Bu olmadan önce bambaşka bir dünya idi gezegenimiz: kusursuz, mevsimleri çok farklı, güneşi bile farklı, doğası taşları, elementleri özellikle çok başkaydı. O günlerde yaşayan insanları şimdi görsek, büyük ihtimalle önlerinde secdeye kapanırdık.

Ve işte cennetten kovulmuş olduk böylece. Tüm dengelerimiz bozulduğundan topyekûn inişe geçtik. Adem ile Havva!nın cennetten kovulma hikayesi de işte budur. Filmlerde gördüğümüz büyücüler, hani şu Merlin gibi, ya da ejderhalar, hepsi gerçektir ancak eksen bozulmasından önceki dünyada yaşanmıştır

kaymışız